Anne dışarıda alış-verişteydi. İki
> buçuk yaşındaki bebeğe babası gözkulak oluyordu.
> > Aslında bu pek de zor bir şey değildi.
> Yavrucak halının üzerinde 'çay seti'
> oyuncağıyla
> > oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, ara
> sıra da bebeğinin kendisine -çay seti oyuncağının
> minik plastik fincanlarıyla- ikram ettiği suları çay
> niyetine içerek oyuna iştirak ediyordu.
> Derken anne eve geldi. Baba anneye sus işareti yapıp,
> bebeği izlemesini istedi. Bu çok şirin hareketini
> annenin de görmesini istiyordu.
> > Anne, bebeğin elinde çay fincanıyla salondan
> çıkıp, biraz sonra içi su dolu olarak babasına
> getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesini
> seyretti.
> > Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle
> mutfağa geçerken eşine seslendi:
> > 'Uzana bildiği tek su kaynağının klozet
> olduğunu biliyorsun, değil mi?'